Nusret Safayhi ile Sözlü Tarih Görüşmesi

Nusret Safayhi ile Sözlü Tarih Görüşmesi

(1922, Paşabahçe)

“Vapurlar plak çalıyordu. Ne kadar da seviniyorduk duyduğumuzda.”

Kastamonu ve Çankırılı ebeveyne sahiptir evlenmeden önceki soyadı Ilgaz olan Nusret Safayhi.  Memleketleriyle bağları yoktur ailenin. Babası Milli Mücadele yıllarında 7 sene Şark Cephesi’nde askerlik yaptıktan sonra komutanlarının isteği üzerine İstanbul’a gelir ve burada evlenir eşiyle.  Dört beş hanelik tenha, sahilinde yalıların, yukarı kısımlarında köşklerin bulunduğu bir muhit olan Paşabahçe’de, iskele civarındaki camiye bitişik iki katlı ahşap bir evde doğup büyür Nusret Hanım. 1930’larda denize girilen plajları, sahil gazinolarında eğlenen insanları vardır Paşabahçe’nin. Ailesi hayvancılıkla meşguldür. İneklerden sağılan sütler mahalleye gelen sütçüye satılır.

Alfabenin değiştiği 1928 yılında başlar 39. İlkokula. Daha sonra Kandilli Kız Lisesi’ne gider lise mezunlarının üniversite mezunu gibi kıymet gördüğü dönemlerde. Otobüs olmadığı için Paşabahçeden Kandilli’ye vapurla gider, oradan da okula  yürümek zorunda kalır. Liseden mezun olacağı yıl, matematik öğretmeni ona öğretmenlik teklif eder. Ancak ulaşım zorluğu nedeniyle bu teklifi kabul etmez. 1942-1943’te psikoloji bölümü olmadığı için üniversitenin felsefe bölümüne kaydolur. Askerlik dersine devam mecburiyeti vardır o dönem.  Derse yetişmek için sabah altıdaki vapurla karşıya geçmesi ve Bayezıt’taki fakülteye gitmesi gerekmektedir. Devamsızlık sebebiyle sınıfta kalır ve ilk yılın sonunda bırakmak zorunda kalır. Aynı sene Paşabahçe Şişecam Fabrikası’nda memur olarak çalışmaya başlar ve evlenene kadar tam sekiz yıl bu fabrikada çalışır. Çalıştığı yıllarda iş yerinden aldığı izinle Sultanahmet’teki Akşam Kız Sanat okuluna kaydolur ve dikiş nakış, ev idaresi dersleri alır. Konfeksiyon ürünleri yaygınlaşana kadar kendisinin ve çocuklarının bütün kıyafetlerini kendisi diker. Arkadaşları sayesinde Almanca,  Fransızca ve Rumca öğrenir. Bir de erkek kardeşi vardır okuması arzu edilen ancak sadece ortaokulu bitirip kaynakçı olan. Polonezköy’deki bir kır partisinde Mustafa Kemal’le tanışır.

Yahya Efendi Dergâhı son şeyhi Abdülhay Efendi’nin torunu olan eşi Enes Safayhi ile çalıştığı fabrikada tanışır. İki senelik görüşmenin ardından açık gelin istemeyen ailenin itirazlarıyla karşılaşırlar. Evlendikten sonra eşinin ailesiyle Anadolu Hisarı sırtlarındaki bir köşkte yaşarlar. Yıllarca yaşadıkları köşk kayınvalidesinin ve kayınpederinin vefatından sonra satılır. Bir müddet de Fatih’te ikamet ederler. Kayınpederi Mehmet Safayhi Osmanlı’nın son Tunus kadısı İsmail Safayhi’nin oğludur. Kayınvalidesi Hatice Suat Hanım ise aile arasında Uf Baba namıyla bilinen ve ailenin sosyete gelini Nusret Hanımla çok yakın ilişki kuran Abdulhay Efendi’nin kızıdır. Eşi Enes Bey’in işi sebebiyle bir süre Erzurum ve Ankara’da yaşarlar. Eşi uzun yıllar köşe yazarlığı yapar. Bu evliliklerinden Afra ve Sena adlı iki kızı olur. Büyük kızı Afra’yı Kandilli Kız Lisesi onuncu sınıftayken birlikte okuduğu havlu tüccarı Halepli Cezmati ailesinin kızı Zühran Cezmati evlatlık edinir.

Acıbadem’de kızı Sena Hanım ile oturmaktadır.

FOTOĞRAFLAR

VİDEOLAR

SÖZLÜ TARİH ARAŞTIRMALARI

Veritabanı

Sözlü Tarih Araştırmaları Veritabanı'nın yer alan tüm kategoriler için arama yapabilirsiniz.

D-SPACE

Sözlü Tarih arama veritabanı D-SPACE altyapısını kullanmaktadır.