Mehmet Şefik Göksu ile Sözlü Tarih Görüşmesi

Mehmet Şefik Göksu ile Sözlü Tarih Görüşmesi

(1939, Zeyrek)

“Vefa’da oturuyor, Kasımpaşa’daki çocukları tanıyordum. Şimdi aynı apartmanda birbirimizi tanımıyoruz.”

Dedesinin üç katlı ve ahşap konağı olan Zeyrek’te doğar Mehmet Şefik Göksu. Zeyrek Camii karşısındaki bu konak 2 yaşındayken istimlak edilir ve Atatürk Bulvarı’na dahil edilir. O vakit büyük bir yangın geçiren Vefa’ya taşınırlar. Dedesi Siirt’ten yaklaşık 125 sene önce develerle göç eder İstanbul’a. Annesi Siirt’ten gelerek 16 yaşında evlendirilir doğma büyüme İstanbullu olan babasıyla. Her iki taraf da Arap kökenlidir. Mehmet Şefik Bey memleketi Siirt’e annesinin nüfus cüzdanını çıkartmak için bir kere gider.

 5 erkek, 3 kız olmak üzere 8 kardeştirler. Ebeveyni kız çocuk özlemiyle 6 yaşına kadar hiç kestirmez saçlarını. Eminönü Hali’nin önünde tezgah açarak bir süre satış yapan babasının halde bir esnafın yanında kabzımal olarak çalışmaya başladığı yıllarda daha 7-8 yaşlarındadır. Günlük hasılatı çilek dolu bir sepetin en altına koyan babasından alarak iş sahibine götürür.

Okuma yazma bilmeyen annesi ve babası onun okumasını çok isterler. Süleymaniye’deki 8. İlkokul’a gider. 4. sınıfta öğretmeni vefat edince Bayezıt İlkokulu’na geçer. İlkokuldan sonra Vefa Lisesi’ne başlar. Babası eğitimine devam etmesini istese de lisenin müdiresiyle arasında geçen bir tartışma onun liseden ayrılmasına sebep olur. 1952-1953 yıllarında Kapalıçarşı’da döşemeci çırağı olarak çalışır fakat 1954 yılındaki yangında ustasının dükkanı da yanar.

Çocukluğu Şeyh Ebu’l-Vefa Türbesi’nde geçer ve bu türbeye su taşıyarak ve temizlik yaparak çok hizmet eder. İstanbul’un en büyük kabadayılarının çıktığı yerdir Vefa. Kahvehanelerine gittiği kabadayılar ailesini tanıdıkları için oyun oynamasına izin vermez. Semt gençleri de kendilerini ve semti koruyup kollayan bu kabadayıların bazı işlerini görür. Bununla birlikte mahalle kavgalarının vazgeçilmez delikanlısıdır Şefik Göksu. Oyun oynadıkları yerlerin yanarak harap hale gelmesi, oyun oynamaktan alıkoymaz arkadaşlarını ve onu.

22 aylık askerliğini Erzincan’da yapar. 1960 ihtilali askerliği sırasında gerçekleşir. O yıllarda hem futbol oynar, hem de bazı paşalara döşeme işi yapar. 1963 yılında Süleymaniye’de ve daha sonra Karagümrük, Eyüp gibi futbol takımlarında profesyonel futbol oynar. Şeyh sülalesinden olan eşinin de kendinin de ailesi futbol oynamasını istemez. 1972 yılında ayağının sakatlanmasıyla çok sevdiği futbolu bırakır ve İsviçre’deki abisinin yanına gider. Ancak Kıbrıs Harekatı  Türkiye’den işçi almaktan vazgeçmesine sebep olur. Oradan döndükten sonra döşemeciliğe devam eder ve Fatih’teki At Pazarı’nda ağabeyi ile 1958 yılında bir dükkan açar.

Evliliğinde ve çocuklarıyla ilişkisinde babasından gördüklerini uygular. Oğlu üniversite mezunudur. Kızını ise ilkokuldan sonra okutmaz. 1980 İhtilali’ni de yaşadığı Kadınlar Pazarı’ndaki evde 10 yıl ikamet eder ve sonra Draman’a taşınır. Daha sonra sırasıyla Başakşehir’de ve Haznedar’da yaşar. Hala döşemecilik yapmakta ve yaklaşık 1 senedir Güngören’de oturmaktadır.

İnsani ilişkilerdeki yakınlık ve toplum içerisindeki bağ, eski İstanbul’a dair en büyük özlemidir.

FOTOĞRAFLAR

VİDEOLAR

SÖZLÜ TARİH ARAŞTIRMALARI

Veritabanı

Sözlü Tarih Araştırmaları Veritabanı'nın yer alan tüm kategoriler için arama yapabilirsiniz.

D-SPACE

Sözlü Tarih arama veritabanı D-SPACE altyapısını kullanmaktadır.